Bir adamın iki oğlu vardı, Daha küçük yaştaydı genci. "Ver" dedi, "Baba, payıma düşeni, Gidip çıkarayım yaşamın tadını!" Baba tüm varını böldü, ona verdi, Genç ırak bir ülkeye göç etti. Babanın gözleri yollarda kaldı, Günler uzadıkça sevgi çoğaldı. Baba bekledi, gündüz bekledi, gece bekledi, Baba bekledi, baba bekledi, baba bekledi. Özgür genç hızlı yaşamı sevdi, Savurdu düşünmeden varını. Ama ülkeye korkunç kıtlık geldi, Gitti oğlan, domuz güdücüsü oldu. Keçi boynuzuna özlem duyuyordu, Açlık da canına işliyordu. Yalnızlıktan gözleri bayılıyordu, Babanın ocağını anımsadı. Gözleri buğulandı ve ağladı, "Babamın uşakları benden rahattır, Babama gidip ona diyeceğim, Al beni yanına bir uşak gibi." Tuttu baba evinin yolunu, Uzaklardan gördü baba onu, Koşup sarıldı oğlunun boynuna, Kucakladı öptü onu doyasıya. "Sana karşı günah işledim, ey baba, Yaraşmam artık oğlun denmeye." Baba buldu oğlunu, oğul babayı, Baba sevinçli, oğul sevinçli, Baba sevinçli. Benim oğlum ölüydü, yeniden yaşıyor, Yitirilmişti oğlum, ama bulundu. Tutun boğazlayın o besili danayı, Yiyelim ve içelim, sevinçle dolalım, Ölü olan yaşadı, kaybolan bulundu.Insieme qui noi siam Церковь Божья поднимайся yạ ạ̉wlạd wbnạt พระนามทรงฤทธา Kaut'rima Kuasa Roh Kudus 尊荣从哪里来 مقدمة فيليبي 10:2-11 Я к Тебе молюсь Everlasting God
Song not available - connect to internet to try again?